Günümüzde birçok sanayi kolunda gaz veya sıvı formunda tehlikeli maddeler kullanılmakta ve bu durum insan sağlığı ile birlikte tesisler ve çevre için risk oluşturmaktadır. Bu riskler kimi zaman patlama ve yangın, kimi zaman da zehirlenme veya boğulma nedeniyle ölümlere ve maddi kayıplara sebep olmaktadır.
Son yıllarda Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili işverenlere çeşitli yaptırımlar uygulanmış ve bunlar yasa ve yönetmeliklerle desteklenmiştir. Bu yasa ve yönetmelikler, tesislerde ve çalışma ortamlarında potansiyel bir tehlikenin yok olması için öncelikle işverenin üretim prosesini bu riskleri azaltacak şekilde projelendirmeye, bunun yapılamadığı durumda ise oluşabilecek tehlikeli durumları önlemeye yöneltmiştir. Gaz algılama ve güvenlik sistemleri, bünyesinde gaz kaynaklı tehlikelerin önüne geçilmesi için kullanıcıyı önceden uyaran sistemler tesis edilmesi ve kullanımını zorunlu hale getirilmiştir.
Gaz algılama sistemleri kapsamında birçok farklı uygulama mevcuttur. Endüstriyel proseslerde; başta toksik ve yanıcı/patlayıcı gazlar olmak üzere son derece tehlikeli maddelerin kullanılması ve üretilmesi giderek yaygınlaşmaktadır. Bu proseslerde yaşanabilecek olası olarak gaz kaçakları sonucunda; tesis, çalışanlar ve tesisin yakınında yaşayan insanlar tehdit altında kalabilmektedir. Tesislerde meydana gelen patlamalar, nefessiz kalma sonucu boğulma vakaları ve can kayıpları bu tehdidi her zaman gündemde tutmaktadır. Bu bağlamda gaz algılama dedektörleri, birçok farklı alan için son derece büyük önem arz etmektedir.